DEVAM: 47- İMAM'A VACİB
OLAN (TİTİZLİK) BABI
حَدَّثَنَا
محرز بْن سلمة
العدني.
حَدَّثَنَا
ابن أبي حازم،
عَن عَبْدُ
الرحمن بْن
حرملة، عَن
أبي علي
الهمداني؛ - أنه
خرج في سفينة،
فيها عقبة بْن
عامر الجهني.
فحانت صلاة من
الصلوات.
فأمرنا أن يؤمنا.
وقلنا له: إنك
أحقنا بذلك.
أنت صاحب
رَسُول اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسلَّمْ فأبى،
فقال: إني
سمعت رَسُول
اللَّهِ
صَلَى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسلَّمْ
يقول ((من أم
الناس فأصاب،
فالصلاة له
ولهم. ومن
انتقص من ذلك
شيئا فعله ولا
عليهم)).
Ebu Ali
el-Hemedani (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Bir gemi ile yolculuğa çıkmış,
gemi’de Ukbe bin Amir el-Cüheni (r.a.) da varmış. (Ebu Ali şöyle der): Farz
namazlardan birisinin vakti oldu. Biz Ukbe (r.a.)'den bize namaz kıldırmasını
istedik ve :
Şüphesiz imamlık
hepimizden fazla senin hakkındır, sen Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'ın sohbeti ile müşerref olmuş bir sahabisin, dedik. Ama o bundan imtina
etti ve şöyle dedi: Ben Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Selem)'den şöyle
buyururken işittim:
«Kim insanlara
namaz kıldırır da isabetli (— eksiksiz) kildırırsa namaz (ın sevabı) hem
onadır, hem cemaatadır. Ve kim şu namaz'dan bir şey eksiltirse vebal onun
üzerinedir. Cemaatin üzerinde değildir.»
AÇIKLAMA: Ebu Davud, Ahmed, Beyhaki, İbn-i Hibban. İbn-i
Huzeyme ve el-Hakim de Ukbe (r.a.)'ın hadisini az lafız farkı ile rivayet
etmişlerdir.
Hadisteki
isabet ve eksiitme umumidir. Yani namazın şartlarını ve rükünlerini tam yapmak
suretiyle isabetli kıldıran imam'a sevap vardır. Cemaat. da sevap kazanır. Eğer
imam namazın farzlarından bir şeyi eksik yapmak suretiyle noksanlaştırırsa ve
cemaat bu eksiği bilmezse cemaatın boynuna bir vebal geçmez. Bütün vebal.
imam'a aittir.
Ebu Davud'un
rivayetindeki isabet ve noksanlık vakte bağlanmıştır. Yani imam, namaz vakti
henüz çıkmamış iken cemaata namaz kıldırırsa. ve imam, vakit çıktıktan sonra
namaz kıldırırsa.. olur .